Google
 

6 Şubat 2008 Çarşamba

Boş çayırdaki maketten ev almak doğru değil

Tüketici ve bankalara seslenen Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, inşaat firması konusunda uyardı: Boş arazideki sitenin 38'inci katının güneş gören dairesini maketten satıp kredi verilmesini doğru bulmuyorum.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, 2005 yılının yıldızı olan konut kredileri konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Bilgin, boş araziler göstererek buralarda inşa edilecek büyük sitelerin güneş gören dairelerinin maketler üzerinden satılıp, bu konutlara kredi verilmesini doğru bulmadığını söyledi.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Türkiye'de mortgage sisteminin (ipoteğe dayalı uzun vadeli konut kredisi) sağlıklı bir şekilde işlerlik kazanabilmesi için toplumun ilgili tüm kesimlerine sorumluluk düştüğünü belirterek, bu konuda bankacılık sektörünün de risklerini iyi hesaplaması gerektiği uyarısında bulundu.
Bilgin, "Sistemin ülke ekonomisine beklenen faydayı sağlaması açısından hem vatandaşa, hem biz ilgili kamu otoritelerine hem de üretici ve tüketicilere kaynak sağlayan bankalara önemli görevler düşüyor" dedi.
Bilgin, yasa tasarısı Meclis'te bulunan ve şubat veya mart aylarında çıkması beklenen ipoteğe dayalı konut kredilerinin uzun vadeli krediler olduğunu belirterek henüz inşaatına başlanmamış projelerden ev seçen tüketicilerin proje sahibi firma konusunda dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

'Temeli atılmamış eve kredi'
Bankaların pazar payı için gayri safi milli hasılanın yüzde ikisi oranındaki konut kredilerinde kıyasıya rekabete girdiğini anlatan Bilgin, sektörün risklerini yakından izlendiklerini söyledi.
BDDK'nın görevlerinden birinin de bankaların mali güçlerini gözetmek olduğunu kaydeden Bilgin, şöyle konuştu:
"Daha temeli atılmamış binanın finansmanını sağlarken veya bir çayırlıkta yükselecek olan sitenin bilmem kaçıncı kattaki güneş alan dairesine konut kredisi verecekseniz, bunu çok iyi analiz etmek zorundasınız. BDDK olarak bu konularda demeç veren, yorum yapan bankalarımızın değerli yöneticilerinin tüm konuşmalarını, satır aralarına kadar takip ediyoruz.
Eğer banka ve sektör açısından bir risk tespit edersek gereken uyarıyı yaparız. Kurum olarak görevimiz bankaların yöneticilerine rağmen bankaların mali güçlerini korumaktır."

'Banka, geleceğini düşünmeli'
2005'in ilk 10 ayında yüzde 283,6 artış gösteren konut kredilerinde faizin ticari kredilere göre daha düşük olduğunu belirten Bilgin, ticari amaçla konut kredisi alınması ve bankanın da buna gözyumması halinde idari ve cezai anlamda ne yapılması gerekiyorsa bunun yapılmasından kaçınılmayacağını söyledi.
Bilgin, "Bankalarımızın büyümesini ve bu kredilerin artmasını canı gönülden isteriz. Ancak hesaplama ve teminatlarını düzgün yapmaları şart. Birbirleriyle yarışlarında bankaların geleceklerini feda etmelerine izin vermeyiz" dedi.


'Krediye göre jestiyon'
Bazı bankaların geçmişte sektöre çok da yarar getirmediği anlaşılan bazı yöntemleri çalışanlarını motive etmekte hâlâ kullandığını ifade eden Bilgin, konut kredisinde yanlış banka, şube ve departman hedefi verildiğini söyledi.
Bilgin, şöyle konuştu: "Banka yöneticisi, bankanın büyüklüğünü gözardı ederek, çalışanlarına yıl sonu jestiyonu vaat ederek şube hedefi veriyor. Çalışanlar jestiyon (teşvik primi) için bu hedefi tutturma gayretine girebilir ancak bunlar bankanın riskleri açısından çok doğru yöntemler."


'Veznede ne ödeyeceğini sor'
Bankalar arasındaki rekabet nedeniyle konut kredisi faizlerinin 2005'te hızlı düştüğünü belirten Bilgin, tüketicileri banka seçerken sadece faiz değil kredinin diğer maliyetleri konusunda da bilgi alarak karar vermeye çağırdı.
Düşük faiz veren bankanın ekspertiz veya dosya açma ücretini yüksek tutabildiğini söyleyen Bilgin, "Vatandaş, bankaya sadece kredi faizini dikkate alarak gitmemeli. Bankaya vezneye gittiğinde kredinin tüm maliyeti için ne ödeyeceğini sorarak karar vermeli" dedi.
Milliyet KADİFE ŞAHİN

Hiç yorum yok: